Korkut SÖNMEZ
-Eserlerim yalnızca görsel formlar değil, aynı zamanda ruhsal ifademin kanıtlarıdır!
Diye başlıyor hikayesine.
O heykellerindeki özle insan arasında bir köprü kurar.
İnsanın kendisini, çevresini ve doğayı anlama çabasına rehberlik eder ve izleyiciyi “Dönüş Bileti” fikriyle içsel bir yolculuğun başlangıcına davet eder…
1977 yılında Karyalılar’ın ve Dorlar’ın kenti Datça Knidos’ta doğdum.
Her yanımız deniz ve görkemli dağlarla çevrili verimli topraklardı ama yoksullukta vardı.
Çocukluğum zeytin ve badem tarlalarında,
antik harabelerde, irili ufaklı koylarda ve köyümün dağının tepesinden kendi arkeolojik coğrafyamızı gözlemleyerek geçti.
Elektrik yoktu fakat ay, yıldızlar ve yakamoz vardı minik dünyamı aydınlatan.
Doğduğum topraklarda başladığım arayışıma,
Su, tarih ve hayat sorguma dayanarak; yeryüzü ile su arasındaki duruşumun ifadesi olan şiirsel etkiler altındaki heykellerimle yanıt aramaya devam ediyorum.
Sanatçı 1997 yılında kazandığı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nü Tankut ÖKTEM Atölyesi’nden mezun olarak tamamladı.
Yurtiçi ve yutdışı birçok uygulamalı projelerde yer aldıktan sonra, ilk kişisel sergisini 2004 yılında gerçekleştirdi.
Bugüne kadar üç kişisel sergi, otuzdört karma sergi ve üç sempozyum katılımı ile sanat yoluna devam eden Heykeltraş Korkut SÖNMEZ’in heykel çalışmalarında, insanın doğayla kurduğu derin bağ ve
bu bağdan doğan derin arayışları somutlaşır.
Su ile yeryüzü arasındaki ince geçitte yer alan eserler, sanatçının varoluşsal duruşunu yansıtan, toprağın derinliklerinden yükselip, suyun dinginliğide şekillenen formlar olarak karşımıza çıkar.
Kişisel ve evrensel insanlık halleri karşısında gösterilebilecek duyarlılığı, kendine özgü bir bilgelik ve yalınlıkla dile getirir.
Knidos Kazı Başkanı Ertekin M. Doksanaltı’nın tesbitiyle, 2200 yıl sonra Knidos’taki ilk yontucu ve yerli sanatçı olarak anılan Korkut SÖNMEZ, bu ünvanıyla sadece geçmişin mirasının değil, aynı zamanda geleceğinde şekillendiricisi olarak çağdaş sanat yolunda bir yontucu heykeltraş olarak ilerliyor.
Onun sanatı, doğduğu coğrafyanın ve tarihin derin izlerini taşıyor.
Su ve toprağın ruhunu heykellerine nakşediyor.
Korkut SÖNMEZ sanatın topluma yansıtılması ve gelecek nesillere aktarımı amacıyla 2007 yılında Bedya Sanat Evi’ni kurduk diye devam ediyor.
Datça’da yerleşik köy halkı ve çocuklarını sanatla buluşturabilmek en büyük amacımdı.
Bunun için uzman eğitmenlerle resim, solfej, keman, ritim gibi dersler ve yazın açık hava sinemasında film gösterimleri burada ücretsiz olarak başladı ve devam etmektedir.
Betçe Sanat Merkezi ile birlikte,
Güngör DİLMEN’in “Söylenceden Gerçeğe Anadolu” isimli oyunu Datça’nın çeşitli bölgelerinde sahnelendikten sonra Urla Köy Tiyatroları Festivali’nde sahnelendi.
Aristophanes’in “Barış” adlı oyunu BSM Çocuk Tiyatrosu tarafından
Datça Yazı Köyü’nde,
Anonim eser
“Tımarhane Manzaralı Konak”
Datça Kültür Merkezi’nde seyirci ile buluştu.
Ben bu çabalarımı kendi evimin önünü süpürmek olarak görüyorum…
GERÇEKLEŞTİRDİĞİ
KİŞİSEL SERGİLERİ:
2004 Mayrina Sanat Merkezi İSTANBUL
2008 Marmara Ü Güzel Sanatlar Fak Kültür Ve Sanat Merkezi Valide-İ Atik Külliyesi İnzumca İSTANBUL
2024 DÖNÜŞ BİLETİ
Art Han Sanat Galeri
Kurşunlu Han Karaköy İSTANBUL
SON DAMLA
137x40x40cm
Mermer
ZIRHIMDIR TACIM SIRTIMDA GÖZYAŞLARIM
145x73x20cm
Mermer
MARKO PAŞA
42x37x20cm
Bronz
Ve istersen
“Derdini Marko Paşa’ya anlat!”
Herkesin derdini dinleyip ama bu dinlediklerini konuşamayıp içinde tutan Marko Paşa